PANİK ATAK

PANİK ATAK

PANİK ATAK NEDİR?

     Panik atak, psikolojik bozukluklarda ve fiziksel hastalıklarda görülebilen, beklenmedik bir zamanda, herhangi bir yerde ortaya çıkan yoğun kaygı ve korku karışımı bir nöbettir. Panik atak için bir tür aşırı duygu yanıtı diyebiliriz. Atak belirtileri ve semptomları çok ani gelişir ve kısa bir süre zarfında zirveye ulaşır. Ortalama olarak 20-30 dakika içerisinde sona erer.

      Bir panik atak, maruz kalınan kişiye ölmek üzere olduğu hissini verir fakat. Genellikle ataklar zararsızdır.

PANİK ATAK BELİRTİLERİ NELERDİR?

     Panik atak esnasında genellikle vücutta kasılmalar oluşur, nefes almakta güçlük çekilir ve kalp atışlarının hızı nedeniyle göğüste ağrı hissedilir. Bunlarla beraber terleme, soluğun kesilmesi, baş dönmesi, düşecek veya bayılacak gibi hissetme, el ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma, üşüme veya sıcak basma, karın ağrısı, mide bulantısı, ölüm korkusu gibi belirtiler de görülür.

     Bir panik atak esnasında bu belirtilerden en az dört tanesi gözlemlenir. İnsanlar genel olarak atak esnasında kalp krizi geçirdiklerini düşünürler. Fakat yapılan tetkikler sonucunda hastanın kalp krizi geçirmediği anlaşılır.

PANİK ATAK ESNASINDA YAPILMASI GEREKENLER NELER?

    Panik atak kontrol edilmesi zor bir rahatsızlıktır. Atak esnasında bilinçli bir şekilde davranmak sürecin en az zararla atlatılmasına yardımcı olur. Panik atak şiddetli semptomlarla başlar ve devamında krize dönüşür. Kriz bittikten sonra insanlar paniğe kapılır. Bu süreç aşağıdaki aşamalar izlenerek kontrol altına alınabilir:

  • Panik atak sırasında kişilerin nefes alışverişlerinin hızlandığı gözlemlenmiştir. Bu durum da beyine gönderilen oksijen miktarının artmasına sebebiyet verir. Vücuda girişi gerçekleşen oksijen miktarının artması, atağın şiddetinin ve süresinin de artmasına neden olur. Bu sebeple, atak esnasında nefes kontrol egzersizlerinin uygulanması önerilir. 


Nefes kontrol egzersizi;

  •          4 saniye boyunca nefes alarak ciğerler hava ile depolanır ve 4 saniye boyunca orada tutulur. Sonrasında ise hava 8 saniye boyunca yavaşça dışarı verilir. Bu yöntem atak esnasında 10 defa uygulanmalıdır.
  • Atak esnasında çevremizde bulunan nesnelere, desenlere ve şekillere bakarak onları hayal gücümüz vasıtasıyla farklı şeylere benzetmek hem duygu ve düşüncelerimizin hem de zihnimizin atak için harcadığı enerjiyi farklı şeylere yöneltir.
  • Birçok uzman kişinin atak esnasında hissettiği duyguları ve düşüncelerini defalarca sesli bir şekilde dile getirmesinin atağa neden olan duygu ve düşüncelerin duyarsızlaşmasına sebep olduğu konusunda hemfikirdir. Bu duyarsızlaşma sonucu, olumsuz duyguların ve düşüncelerin azaldığı dinmesini sağladığını gözlemlemiştir.
  • Atak esnasında tüm vücudu kasıp ardından rahat bırakmak krizin dinmesine yardımcı olmaktadır.
  • Bu esnada kişinin yakınındakilerin de tutumları çok önemlidir. Aşırı telaş ve atağı geçiren kişiye olan aşırı ilgi durumu daha da çıkmaza sokabilmektedir. Dolayısıyla sakin olunmalı ve rahatsızlığı geçiren kişiyi rahatlatacak hal ve hareketler sergilenmelidir.
  • Panik atak esnasında daha önce doktorunuzun önerdiği ölçüde sakinleştirici kullanmak krizi dindirecektir.
  • Enseye buz koymak, güzel düşünceler içerisine girmek, atak esnasında sevdiği, güvendiği birisiyle iletişim haline geçmek, ortam değiştirmek gibi davranışlar diğer yatıştırıcı unsurlardır.        

PANİK ATAK NASIL TEDAVİ EDİLİR?

    Panik atağın tıbbi tedavisi bulunmaktadır fakat tedavinin yarıda kesilmesi krizlerin tekrarlanmasına yol açabilmektedir. Tedavide ilaç tedavisinin yanında gevşeme ve solunum egzersizleri yararlı bulunmuştur. Bazı durumlarda hipnoz tedavisi de uygulanabilmektedir. Hipnoz esnasında yapılan telkinlerle bazı kişilerin korku ve kaygılarından kurtulduğu gözlemlenmiştir.

PANİK ATAK NE SIKLIKLA GERÇEKLEŞİR?

   Panik atak uzun soluklu ve sürekli bir rahatsızlıktır. Atak geçirme sıklığı kişiden kişiye farklılık göstermekle beraber bazı durumlarda rahatsızlığın atlatıldığını düşündürecek kadar uzun bir aradan sonra veya çok yakın zaman aralıklarında gerçekleşebilir. Burada tedavi süreci de önemlidir. Etkili bir tedavi gören hasta ile tedavisini aksatan bir hastanın atak geçirme sıklığı ve şiddeti aynı değildir. Tedavi gören hastanın ataklarının daha kontrollü ve az şiddetli olduğu gözlemlenirken, tedavi görmeyen hastaların şiddetli ve zamansız ataklar geçirdiği bilinmektedir.


PANİK ATAK TÜRLERİ NELERDİR?

     Panik atağın belirli çeşitleri bulunmaktadır. Bunlar da aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

Klasik Panik Atak

   Panik atağın en sık görülen biçimidir. Atak geçiren kişide nefes daralması, göğüs sıkışması, mide bulantısı ve titreme gibi belirtiler gözlemlenir. Belirtileri kalp krizi ile benzer olduğundan dolayı bazı durumlarda yanıltıcı olabilmektedir.

Bilişsel Panik Atak

     Bu aşamada atak geçiren kişiler aklını kaçıracağını zannetmektedir. Bir anda ortaya çıkan panik atak ile kişiler ruhu bedenden ayrılıyor gibi hisseder. Elbette böyle bir şey mümkün değildir.

Bilişsel Olmayan Panik Atak

   Panik atak türleri arasında en seyrek görülenleri arasındadır. Ciddi bir atak türü değildir fakat hasta bazen bilincini kaybederek bayılabilmektedir. Genel olarak göğüste baskı hissi ile ortaya çıkar.

Nokturnal (Gece) Panik Atak

   Bu panik atak türü uyku esnasında yaşanan bir panik atak türüdür. Uyku esnasında kişi korku ve kaygı içerisinde uykusunu böler ve camları, pençeleri açarak nefes alma isteği duyar.

Gastro İntestinal Atak

   Mide ile alakalı bir panik atak türüdür. Kişinin karın bölgesinde başlayarak göğse doğru bir ağrı hissedilir. Bu nedenle mide ile ilgili rahatsızlıklar gözlemlenir.

Korkusuz Panik Atak

     Bu panik atak türünde ise hastalar herhangi bir kaygı ile karşı karşıya kalmamaktadır. Bu nedenle diğer atak türlerinden ayrışırlar. Kontrolleri nörolog ve kardiyolog tarafından yapılır.


PANİK ATAK TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?

     Panik atak muhakkak olarak tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Yoksa nöbetler daha sıklıkla yaşanabilir ve kişide büyük sıkıntılara yol açabilir. Tedavi görmeyen insanlar vücutlarındaki gerginliği ve stresi azaltmak için kimyasal ilaçlara ve alkole başvurabilmektedir. Bu da kişide bağımlılığa sebebiyet vermektedir. Panik atak tedavi edilmezse kişi, sağlığı açısından sürekli olarak endişe içerisinde olur. Bu da ‘’hastalık hastası’’ durumuna yol açabilir. Tedavisi edilmeyen bozukluk, ataklarda artışa ve şiddete sebep olacaktır. Bu durum da kişilere hem sosyal hem de ekonomik olarak zarar verecektir.

    Panik atak tedavisi sekteye uğratılmamalıdır. Kişiler uzman görüşü olmadan kendi kafalarına göre tedaviye ara verip, sonra tekrar başlarlarsa tedaviden herhangi bir sonuç almazlar. Bu da kişinin inancına zarar verir ve sürece olan güvenini azaltır.

    Panik atak tedavisi yapılmayan bir kişi, çevresinde iletişim halinde olduğu insanlarla ilişkilerinde sorun yaşayabilir. Kişi panik atak geçireceğim korkusuyla sosyal alanlara girmekten kaçınır ve kendisini izole eder. Bu da kişinin psikolojisini olumsuz yönde etkiler. Her an kriz geçireceğim korkusuyla endişeli, kaygılı ve gergin birisine bürünür. Tüm bu olumsuzluklar bile kendi başına başka bir rahatsızlığa sebebiyet verebilmektedir.

PANİK ATAĞA SAHİP KİŞİLERE NASIL DAVRANILMALIDIR?

     Panik atak bozukluğuna sahip olan bireylerin atak geçirdiği esnada, hasta yakınlarının bilinçli ve yerinde yaklaşımları, sakin olmaları, hastayla beraber paniğe kapılmamaları, hastaya ona bir şey olmayacağına dair telkinde bulunmaları tedavi sürecinde son derece önemli bir husustur. Paniğin kişinin kontrolünün dışında olduğunun bilinip empati kurulmalıdır. Bu bozukluğa sahip bireyler eleştirilmemeli, zorlayıcı davranışlardan kaçınılmalıdır. Psikolog veya psikiyatristin tedavi yöntemlerini uygulamada kişiye yardımcı olunmalıdır. Son olarak ise bilinçli davranışlar sergileyerek ve sabırlı olunarak panik atak rahatsızlığının kontrol altına alınabilir bir durum olduğu kabul edilmeli ve bu düşünceler hastaya da hissettirilmelidir.


ONLİNE TERAPİ PANİK ATAK TEDAVİSİNDE ETKİLİ MİDİR?

     Panik atak, tedavi gerektiren bir bozukluktur. Tedavi sürecinde psikoterapi de önemli bir husus olarak görülür. Online terapi ile her an psikoloğunuz ile iletişim halinde kalabilir, zaman ve mekan kavramlarını ortadan kaldırıp istediğiniz zaman terapi desteği alabilirsiniz. Sosyal imkansızlıklar veya olanaksızlıklar sebebiyle böyle bir hizmete erişememek çok olası bir durumdur. Online terapi ile bu olanaksızlıkları büyük oranda ortadan kaldırabilirsiniz. Bu sayede, kişi atak ya da krizle karşılaştığı her an uzmanına ulaşabilir olacaktır.

 


 

Paylaş